SELENDİ İLÇE TANITIM
SELENDİ MANİSA İLİNE BAĞLI BİR İLÇEDİR...
selendi
manisa selendi
selendi manisa
SELENDİ MANİSA İLİNE BAĞLI BİR İLÇEDİR...
selendi
manisa selendi
selendi manisa
Demirci Kaymakamı İbrahim Ethem, Demirci Akıncıları adlı kitabında Kurtuluş Savaşı Yıllarını anlatırken Selendi ile beraber mücadele yapıldığını ve düşmana birlikte karşı konulduğunu,düşmana karşı oluşturulan müfreze birliğinin aynı olduğunu anlamaktayız. Bu nedenle Kurtuluş Savaşında Tüm yurtta olduğu gibi Selendi ve civarında da erkeklerin bir çoğu Yurdumuzun çeşitli cephelerinde savaşmak üzere askere çağrılmıştır. Kimisi Çanakkale,Suriye,Yemen,Kafkas,Doğu cephesine giderken, kimiler de yani geride kalanlar istila etmiş olan Düşman birliklerine karşı küçük müfrezeler ve birlikler oluşturularak mücadele etmişlerdir. Bu mücadeleler sırasında geride kalan erkeklerin bir kısmı halka kötü niyetle yaklaşarak talan etme teşebüssünde bulunmuş ve halkın nefretini kazanmıştır.
Hatta o günleri yaşamış görmüş olanlar bu durumu daha şiddetli ve hiddetli olarak yapılanları anlatmaktadırlar. Yani halk hem yerli ve hem de yabancı düşmanla mücadele etmek zorunda kalmıştır. Demirci Akıncıları adlı kitabın ilgili bölümlerinde Selendi’yi ilgilendiren kısımlarından alıntılar yapılarak Selendi ve civarında oluşturulan düşmanla mücadele birliklerinin gayretleri ve çabalarını okuyacaksınız. Tarih sırasına göre bunları ele alırken parenrez içinde yazılanların bir kısmı bu günün diliyle anlaşılması için yazılmıştır.
Hatta o günleri yaşamış görmüş olanlar bu durumu daha şiddetli ve hiddetli olarak yapılanları anlatmaktadırlar. Yani halk hem yerli ve hem de yabancı düşmanla mücadele etmek zorunda kalmıştır. Demirci Akıncıları adlı kitabın ilgili bölümlerinde Selendi’yi ilgilendiren kısımlarından alıntılar yapılarak Selendi ve civarında oluşturulan düşmanla mücadele birliklerinin gayretleri ve çabalarını okuyacaksınız. Tarih sırasına göre bunları ele alırken parenrez içinde yazılanların bir kısmı bu günün diliyle anlaşılması için yazılmıştır.
-Sizler mert birer Türk ve Müslüman olduğunuzu ispat ettiniz. Şu kalan cephane ve silahları taksim ediniz. Bu silahlar erkeklere yakışır;Fakat bundan evvel de birer abdest alın ve öyle silah ve cephanelere el sürün;Çünkü bunlar mukaddes ve mübarektir. Dedim.
Efrad abdest alırken bende yanımızda olan Mehmet Hocaya Kur’an-ı Kerime el koymak suretiyle etrafa birer birer şu mealde “Gavur öldüreceğime gavurdan başka bir şey düşünmeyeceğime,gavurları denize dökünceye kadar çalışacağıma ,harpten kaçmayacağıma,arkadaşlarıma ihanet etmeyeceğime bila sebep ahaliye zulüm ve tazyik göstermeyip,lutf ile muamele edeceğime ve hiç bir zaman gavura teslim olmayacağıma vallah ve billah yemin ettirmesini söyledim. Hoca bu yemin ile uğraşırken biz de Halil Efe ile Pehlivan Ağa’nın ve Hacı Vel’nin yanımızda olan ailelerine o civarda saklamaya çalışıyor ve bunun için Naim Bey le görüşüyorduk. Nihayet Pehlivan ile Halil Efenin ailelerini Çıkrıkçıya gönderdik ve aile belasından kurtulduk.
Ondan sonra Müfrezeleri yeniden tensik ve tanzim için bir gün daha uğraşarak levazımatını ikmal ve 17 Ağustos 1921 Salı günü öğleye kadar orada ikamet ettikten ve İsmet Bey den bir mektup aldıktan sonra hareket ederek Demirci’nin Azizbey Köyü’ne geldik.20-30 haneden ibaret olan bu köyün insanları pek mükrimdir. Burada hacı Veli’nin ailelerini hafiyyen terk ettik. Tasfiye edilen efrat nazarında yükselmiş ve kendilerine karşı kalbimde büyük bir itimat hasıl olmuştu. Ve filhakika efrat pek iyi bir intizama girmişti.
Efrad abdest alırken bende yanımızda olan Mehmet Hocaya Kur’an-ı Kerime el koymak suretiyle etrafa birer birer şu mealde “Gavur öldüreceğime gavurdan başka bir şey düşünmeyeceğime,gavurları denize dökünceye kadar çalışacağıma ,harpten kaçmayacağıma,arkadaşlarıma ihanet etmeyeceğime bila sebep ahaliye zulüm ve tazyik göstermeyip,lutf ile muamele edeceğime ve hiç bir zaman gavura teslim olmayacağıma vallah ve billah yemin ettirmesini söyledim. Hoca bu yemin ile uğraşırken biz de Halil Efe ile Pehlivan Ağa’nın ve Hacı Vel’nin yanımızda olan ailelerine o civarda saklamaya çalışıyor ve bunun için Naim Bey le görüşüyorduk. Nihayet Pehlivan ile Halil Efenin ailelerini Çıkrıkçıya gönderdik ve aile belasından kurtulduk.
Ondan sonra Müfrezeleri yeniden tensik ve tanzim için bir gün daha uğraşarak levazımatını ikmal ve 17 Ağustos 1921 Salı günü öğleye kadar orada ikamet ettikten ve İsmet Bey den bir mektup aldıktan sonra hareket ederek Demirci’nin Azizbey Köyü’ne geldik.20-30 haneden ibaret olan bu köyün insanları pek mükrimdir. Burada hacı Veli’nin ailelerini hafiyyen terk ettik. Tasfiye edilen efrat nazarında yükselmiş ve kendilerine karşı kalbimde büyük bir itimat hasıl olmuştu. Ve filhakika efrat pek iyi bir intizama girmişti.
Jeolojik yapı itibariyle Selendi,büyük çoğunlukla Manisa ili jeolojik yapısı dahilindedir. Yer bilimcileri tarafından kalıntı ve katmanlar ile toprak durumu ve benzer kriterlere dayanarak yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkarılmıştır. Bu nedenle dağların uzantısı ve çöküntüler dikkate alındığında Manisa ilinin jeolojik yapısına uygunluğu görülmektedir. Manisa ili, 1. jeolojik devrin Türkiye için önemli kara parçası bulunan Saruhan-Menteşe kütlesinin bulunduğu alan üzerindedir. Selendi ilçesi de bu kütle dahilinde yeralmaktadır.
1. jeolojik devirde kuzeydoğu-güneybatı istikametinde elips şeklini andıran bu eski sertleşmiş kütle 3. jeolojik devirde Alp kıvrımları teşekkül ederken yer yer kırılma ve çökmelere uğramış, ayrıca çevresinde yeni ve genç Alp kıvrımlarına rastlanılmıştır. Asıl çekirdeği oluşturan ana buğun,metamorfik kütlelerden meydana geldiği tahmin dahilindedir.3.jeolojik devrinin kıvrılma ve kırılma ve çökmeleri,Manisa ili alanını faydalı bir bünye karakterine sokmuştur. Hem kuzey -güney,hem de doğu-batı istikametindeki fay hatları Manisa ve çevresinde görülmektedir. Selendi de bu hatların karakterlerinden bir bölüm olarak dünyanın belli başlı deprem alanına girmiştir.
Kırılmalar esnasında yükselen ve kısmen kıvrılarak eski kütlenin etrafını çeviren Demirci kıvrım dağları ve Selendi'nin kuzeyinde mevcut Yağcı Dağı ve devamı bu oluşumun bir parçası görünümündedir. Kula,Gördes, Demirci ve Selendi kıvrım dağları alanındaki faylardan 3.jeolojik zamanın sonunda yer yer volkanlar çıktığı ve bu alanı katılaşım kütlelerinin kapladığı görülmektedir. Simav Eynal,Selendi'nin batısında Şehitler, Salihli kaplıcaları kuzey-batı doğrultusunda fay çizgilerinin mevcudiyetini gösteren işaretlerdendir.
1. jeolojik devirde kuzeydoğu-güneybatı istikametinde elips şeklini andıran bu eski sertleşmiş kütle 3. jeolojik devirde Alp kıvrımları teşekkül ederken yer yer kırılma ve çökmelere uğramış, ayrıca çevresinde yeni ve genç Alp kıvrımlarına rastlanılmıştır. Asıl çekirdeği oluşturan ana buğun,metamorfik kütlelerden meydana geldiği tahmin dahilindedir.3.jeolojik devrinin kıvrılma ve kırılma ve çökmeleri,Manisa ili alanını faydalı bir bünye karakterine sokmuştur. Hem kuzey -güney,hem de doğu-batı istikametindeki fay hatları Manisa ve çevresinde görülmektedir. Selendi de bu hatların karakterlerinden bir bölüm olarak dünyanın belli başlı deprem alanına girmiştir.
Kırılmalar esnasında yükselen ve kısmen kıvrılarak eski kütlenin etrafını çeviren Demirci kıvrım dağları ve Selendi'nin kuzeyinde mevcut Yağcı Dağı ve devamı bu oluşumun bir parçası görünümündedir. Kula,Gördes, Demirci ve Selendi kıvrım dağları alanındaki faylardan 3.jeolojik zamanın sonunda yer yer volkanlar çıktığı ve bu alanı katılaşım kütlelerinin kapladığı görülmektedir. Simav Eynal,Selendi'nin batısında Şehitler, Salihli kaplıcaları kuzey-batı doğrultusunda fay çizgilerinin mevcudiyetini gösteren işaretlerdendir.
Jeolojik yapı itibariyle Selendi,büyük çoğunlukla Manisa ili jeolojik yapısı dahilindedir. Yer bilimcileri tarafından kalıntı ve katmanlar ile toprak durumu ve benzer kriterlere dayanarak yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkarılmıştır. Bu nedenle dağların uzantısı ve çöküntüler dikkate alındığında Manisa ilinin jeolojik yapısına uygunluğu görülmektedir. Manisa ili, 1. jeolojik devrin Türkiye için önemli kara parçası bulunan Saruhan-Menteşe kütlesinin bulunduğu alan üzerindedir. Selendi ilçesi de bu kütle dahilinde yeralmaktadır.
1. jeolojik devirde kuzeydoğu-güneybatı istikametinde elips şeklini andıran bu eski sertleşmiş kütle 3. jeolojik devirde Alp kıvrımları teşekkül ederken yer yer kırılma ve çökmelere uğramış, ayrıca çevresinde yeni ve genç Alp kıvrımlarına rastlanılmıştır. Asıl çekirdeği oluşturan ana buğun,metamorfik kütlelerden meydana geldiği tahmin dahilindedir.3.jeolojik devrinin kıvrılma ve kırılma ve çökmeleri,Manisa ili alanını faydalı bir bünye karakterine sokmuştur. Hem kuzey -güney,hem de doğu-batı istikametindeki fay hatları Manisa ve çevresinde görülmektedir. Selendi de bu hatların karakterlerinden bir bölüm olarak dünyanın belli başlı deprem alanına girmiştir.
Kırılmalar esnasında yükselen ve kısmen kıvrılarak eski kütlenin etrafını çeviren Demirci kıvrım dağları ve Selendi'nin kuzeyinde mevcut Yağcı Dağı ve devamı bu oluşumun bir parçası görünümündedir. Kula,Gördes, Demirci ve Selendi kıvrım dağları alanındaki faylardan 3.jeolojik zamanın sonunda yer yer volkanlar çıktığı ve bu alanı katılaşım kütlelerinin kapladığı görülmektedir. Simav Eynal,Selendi'nin batısında Şehitler, Salihli kaplıcaları kuzey-batı doğrultusunda fay çizgilerinin mevcudiyetini gösteren işaretlerdendir.
1. jeolojik devirde kuzeydoğu-güneybatı istikametinde elips şeklini andıran bu eski sertleşmiş kütle 3. jeolojik devirde Alp kıvrımları teşekkül ederken yer yer kırılma ve çökmelere uğramış, ayrıca çevresinde yeni ve genç Alp kıvrımlarına rastlanılmıştır. Asıl çekirdeği oluşturan ana buğun,metamorfik kütlelerden meydana geldiği tahmin dahilindedir.3.jeolojik devrinin kıvrılma ve kırılma ve çökmeleri,Manisa ili alanını faydalı bir bünye karakterine sokmuştur. Hem kuzey -güney,hem de doğu-batı istikametindeki fay hatları Manisa ve çevresinde görülmektedir. Selendi de bu hatların karakterlerinden bir bölüm olarak dünyanın belli başlı deprem alanına girmiştir.
Kırılmalar esnasında yükselen ve kısmen kıvrılarak eski kütlenin etrafını çeviren Demirci kıvrım dağları ve Selendi'nin kuzeyinde mevcut Yağcı Dağı ve devamı bu oluşumun bir parçası görünümündedir. Kula,Gördes, Demirci ve Selendi kıvrım dağları alanındaki faylardan 3.jeolojik zamanın sonunda yer yer volkanlar çıktığı ve bu alanı katılaşım kütlelerinin kapladığı görülmektedir. Simav Eynal,Selendi'nin batısında Şehitler, Salihli kaplıcaları kuzey-batı doğrultusunda fay çizgilerinin mevcudiyetini gösteren işaretlerdendir.
İlçemiz sınırları içinde belli başlı bir dağ sırası mevcut değildir. İlçe merkezi 390- 400 metre yüksekliktedir. Bu yükseklik aynı zamanda ilçenin en alçak alanını teşkil etmekte,bir çukur görünümündedir. Bu çukur adeta bir göl gibi,etrafa ağır ağır yükselen ve azami yüksekliği 1500 metreye varan çember şeklinde bir dağ sırası ve devamının ortasında kalır. Bu dağlar, zirvelerden sonra yerini yüksek düzlüklere (yaylalara) bırakır.
Çıkrıkçı ,Yenice köyleri yanındaki Yağcı Dağı(1516) ile Eskin,Rahmanlar,Çinan ,Kabaklar köyü sınırlarına dayalı (soğanlı)Yumru Dağı belli başlı dağları oluşturmaktadır. Daha düşük seviyede kalan tepe görünümünü aşan nitelikte sıradağlar çemberimsi bir şekil almıştır. Selendi'nin kuzeyinde,doğu-bayı istikametinde uzanan zirveler üzerinde ve eteklerinde köyler kurulmuştur. Aynı şekilde Selendi'nin güneyinde doğu-batı istikametinde devam eden ucu doğuda Uşak'a kadar yükselen, batıda da Kula Divriği Dağına dayalı dağ sırası görülmektedir.
Selendi'nin batı ve doğusunda,kuzey ve güney istikametinde sıralanmış orta yükseklikte dağlar mevcuttur. İlçenin ova sayılabilecek belli başlı alanı yoktur. Selendi çayı boyunca doğu- batı istikametine doğru uzun,dar bir koridor durumunda alan mevcuttur. Etrafı dağlarla çevrili çanak şeklindeki bu kısım halk arasında ova olarak nitelendirilir. Düzlük,oldukça zengin bir sulama ve kullanma durumuna haiz iken bu potansiyel değerlendirilememektedir. Düzlük boyunca sulama için yapılan artezyen çalışmalarında hep müspet sonuçlar alınmaktadır. Etraftaki dağlara doğru tatlı bir meyille genişleyen düzlük,gittikçe artan oranlarda seksen-yüz metreye varan artezyen çalışmalarına yol açmaktadır.
Çıkrıkçı ,Yenice köyleri yanındaki Yağcı Dağı(1516) ile Eskin,Rahmanlar,Çinan ,Kabaklar köyü sınırlarına dayalı (soğanlı)Yumru Dağı belli başlı dağları oluşturmaktadır. Daha düşük seviyede kalan tepe görünümünü aşan nitelikte sıradağlar çemberimsi bir şekil almıştır. Selendi'nin kuzeyinde,doğu-bayı istikametinde uzanan zirveler üzerinde ve eteklerinde köyler kurulmuştur. Aynı şekilde Selendi'nin güneyinde doğu-batı istikametinde devam eden ucu doğuda Uşak'a kadar yükselen, batıda da Kula Divriği Dağına dayalı dağ sırası görülmektedir.
Selendi'nin batı ve doğusunda,kuzey ve güney istikametinde sıralanmış orta yükseklikte dağlar mevcuttur. İlçenin ova sayılabilecek belli başlı alanı yoktur. Selendi çayı boyunca doğu- batı istikametine doğru uzun,dar bir koridor durumunda alan mevcuttur. Etrafı dağlarla çevrili çanak şeklindeki bu kısım halk arasında ova olarak nitelendirilir. Düzlük,oldukça zengin bir sulama ve kullanma durumuna haiz iken bu potansiyel değerlendirilememektedir. Düzlük boyunca sulama için yapılan artezyen çalışmalarında hep müspet sonuçlar alınmaktadır. Etraftaki dağlara doğru tatlı bir meyille genişleyen düzlük,gittikçe artan oranlarda seksen-yüz metreye varan artezyen çalışmalarına yol açmaktadır.
İlçede bundan başka bir de etrafta merkeze nazır dağlar ve üzerinde kaim platolar(düzlükler) mevcuttur. İlçeye 600 metre civarında yükseklikte irtifada bulunan Kınık Dağı üzerindeki yaylada Mıdıklı Köyü Kavak alanı mahallesi kaim bulunmaktadır. Uşak-Selendi arasında sınır çizen Kürkçü Köyü ve batısında Dumanlar Köyü ile yine Selendi-Simav arasında sınır Azizbey, Tepeynihan ve batısında Çıkrıkçı Köyleri bu şekilde yayla düzlüklerinin mevcut oldukları yerleşim alanlarıdır. Genellikle buralarda Türkiye genelinde olduğu gibi hayvancılık yapılmaktadır. Akarsu bakımından Selendi, ülke geneline göre iyi durumdadır.
Ancak düzensiz kullanım ve iyi kullanmama bu durumu fakirleştirmektedir. Hatta kurak mevsimlerde bir hayli sıkıntılı anlar yaşamaktadır. İlçenin tek akarsuyu Simav Dağından doğarak Gediz Nehrine ulaşan Selendi Çayıdır. Selendi’yi çepeçevre kuşatan dağların eteklerinden süzülerek çayı beslemektedir. Çevrede Gediz nehrine en çok su taşıyan akarsu durumundadır. Yaz mevsiminde hemen hemen yok denecek kaybolan su,Bazı kış ayları çay kenarındaki konutları sel basarak zor anlar yaşatmaktadır.
Hava oğlu,Satılmış ve Selmanhacılar köyleri yakınlarından geçen İlke çayı ikinci bir akarsudur. Ancak bu çay da diğeri gibi kış aylarında dağların kaynak ve yağmur sularını taşır. Yaz aylarında ise hemen hemen yok denecek kadar su azalır. İlke Çayı da Selendi Çayı gibi yakınlarını sulama için istifade ettirir. Daha önceki yıllarda azda olsa suyu olan ve Şehirli oğlu köyü içinden geçen Söğüt Deresi kaynak olarak göze çarpmaktadır.
Ancak düzensiz kullanım ve iyi kullanmama bu durumu fakirleştirmektedir. Hatta kurak mevsimlerde bir hayli sıkıntılı anlar yaşamaktadır. İlçenin tek akarsuyu Simav Dağından doğarak Gediz Nehrine ulaşan Selendi Çayıdır. Selendi’yi çepeçevre kuşatan dağların eteklerinden süzülerek çayı beslemektedir. Çevrede Gediz nehrine en çok su taşıyan akarsu durumundadır. Yaz mevsiminde hemen hemen yok denecek kaybolan su,Bazı kış ayları çay kenarındaki konutları sel basarak zor anlar yaşatmaktadır.
Hava oğlu,Satılmış ve Selmanhacılar köyleri yakınlarından geçen İlke çayı ikinci bir akarsudur. Ancak bu çay da diğeri gibi kış aylarında dağların kaynak ve yağmur sularını taşır. Yaz aylarında ise hemen hemen yok denecek kadar su azalır. İlke Çayı da Selendi Çayı gibi yakınlarını sulama için istifade ettirir. Daha önceki yıllarda azda olsa suyu olan ve Şehirli oğlu köyü içinden geçen Söğüt Deresi kaynak olarak göze çarpmaktadır.