MANİSA İLİ SALİHLİ İLÇESİ
SALİHLİ İLÇE TANITIM
SALİHLİ MANİSA İLİNE BAĞLI BİR İLÇEDİR......
salihli
manisa salihli
salihli manisa
SALİHLİ İLÇE TANITIM
SALİHLİ MANİSA İLİNE BAĞLI BİR İLÇEDİR......
salihli
manisa salihli
salihli manisa
SALİHLİ İLÇE TARİH
Osmanlı Öncesi Salihli
Salihli'nin tarihini anlatmaya Antik Sarder (SART) kenti ile başlamak gerekmektedir. Sardes/Sart Gediz havzasında, Sart Çayı kıyısında ve Bozdağ'ın batısındaki tepelerin kuzey yamaçları üzerinde Meles adlı bir kral tarafından kurulmuştur.
M.Ö.1750-1200 yıllarında Hititler döneminde Şardes'in de içinde bulunduğu bölge ASSUWA olarak anılmaktadır. Sardes'in bu dönemde köy mü kasaba mı yoksa saraya bağlı bir şehir mi olduğu bilinmemektedir. M.Ö.1200-1000 yılları arasında önemli bir yerleşim merkezi olmakla birlikte özellikle M.Ö.7-6 yüzyıllarında büyük gelişme göstermiş, Lidya devletinin başkenti olmuş ve büyük önem kazanmıştır.
Endüstriyel buluşlar, para, ülkeler arası hicret, lirik şiir-müzik felsefe-astronomi-coğrafya ve heykelcilik M.Ö.6 ve 7. Yüzyıllarda Sardesle başladı ve gelişti diyebiliriz. Sardes Lidya Devleti sona erdikten sonra da önemini korumuş, Persler döneminde Satraplık merkezi, Romalılar zamanında eyalet merkezi, Bizans döneminde ise Theme merkezi olmuştur. Dünya ticaret yollarının değişmesi sonucunda Bizans imparatorluğunun son zamanlarında önemini yitirmiştir.
1075 yıllarında Selçuklu Türkleri Sardes'i aldılar. O günden sonra da Sart diye anılmaya başlanıldı. Sart 1098 yılında Haçlıların desteği ile Bizans'ın eline geçti ise de 1313 yılında Germiyanoğulları'nın komutanı Aydın Bey tarafından kesin olarak Türk egemenliği altına alındı.
16. yüzyıldan itibaren de Salihli Sart'ın işlevini yüklenmeye başlamış ve onun yerini almıştır.
Salihli tarihinin Salih Dede adlı kişinin eski Salihli'nin doğusunda bugünkü Kocaçeşme Mahallesi'ndeki hanı ile başladığı inanılmış ise de bunun doğru olmadığı anlaşılmaktadır.
Salihli'nin güneyindeki Bozdağ eteklerindeki tepelerde ve Çakallar deresinde eski devirlerden kalma mezarlar bulunmaktadır.
Son olarakta M.Ö.6. Yüzyıla ait olduğu anlaşılan bir tümülüs mezar bulunmaktadır. Mezarlar genellikle yerleşim merkezleri çevresinde bulunduğuna göre bugünkü Salihli'nin güneyinde antik bir yerleşim merkezi bulunduğu kesindir.
Bugünkü Salihli İlçesine ait ilk kayıt 1518 yılına aittir ve Veled-i Salih/Salihoğlu köyü olarak anılmakta ve Sart kazasına bağlıdır. 1535 tarihli ve Aydın Livasına bağlı İzmir-Çeşme-Atasluğ- Tire-Birge-Güzel-hisar- Sultanhisar- Kestel- Bozdoğan- Arpaz-
Yenişehir- Alaşehir- Sart kazaları kurasının tımarlarını havi mufassal defter kayıtlarında da Veled-i Salih/Salihoğlu adlı bir köyün varlığını teyid etmiştir.
SALİHLİYİ İLK KURAN AİLELER -
Mustafa Oğulları- Aydın Oğulları
Sinan Fakihoğulları- Bahsayiş Oğulları
İskender Oğulları- Şahmelik Oğulları
Yusuf Oğulları- Bedir Oğulları
İlyas Oğulları- Turgut Oğulları
Osmanlı Dönemi Salihli
Salihli adına kaza olarak (Kaza-ı Sard maa Salihli) ilk defa 1831 yılında yapılan nüfus sayımında köy olarak ise 16. Yüzyıl arşiv kayıtlarında rastlanmaktadır. Salihli köyünün varlığına ait ilk belge, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü (istanbul)'ndeki 148 sıra numaralı,
935 H./1528-1529 M. tarihli Aydın livasına bağlı kazaların nüfus, hasılat ve tımarlarını havi mufassal defterdeki kayıtlara aittir. Bu defterde Aydın sancağı Sart Kazasına bağlı Veled-i Salih adlı bir köyün adı geçmekte ve köyün14 haneyi (vergi nüfusu) barındırdığı belirtilmektedir.
Veled-i Salih (Salihoğlu) köyü ile ilgili ikinci önemli kayıt Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü (Ankara) arşivinde bulunan 144 numaralı 981 H /1573-1574 M. tarihli Aydın mufassal tapu defterindedir.Defterde nefer ve 9 haneden oluşan Karye-i Veled-i Salih adlı bir köyden söz edilmektedir.
Yıllık vergi geliri 1550 akçe olan köyde buğday, arpa, nohut, pamuk, börülce, susam,keten,kendir gibi ürünlerin yetiştirildiği yazılıdır. Yine aynı defterde Sart'ta 54 nefer, 6 çift 5 yarım çift, 30 bennak, 10 mücerrit kişiden söz edilmekte köyde 2 değirmenin var olduğu ve buğday, arpa, börülce, susam, nohut, bakla, burçak, yonca,ekildiği anlatılmaktadır.
16. Yüzyıla ait bu iki Osmanlı arşiv belgesinde adı geçen ve Aydın Sancağı Sart kazasına bağlı olan Veled-i Salih adlı bu köy büyük bir olasılıkla bugünkü Salihli kentinin ilk çekirdeğidir. Köyün kuruluşunu da Salihlu (Salihler) adlı Yörük topluluğunun gerçekleştirdiğinden kuşku duyulamaz. Bu isme Saruhan ve Aydın sancakları dışında daha birçok sancak kazalarında rastlanması, büyük ve etkili bir topluluk olduğunu göstermektedir.
Salihler Yörüklerinin yerleşmiş oldukları yere isimlerini vermiş olmaları nedeniyle 16. ve 17. yüzyıl kayıtlarında Salihli'nin bulunduğu bölgede birkaç Salihli köyü daha bilinmektedir. Ancak bu köylerin Saruhan sancağı içinde kalışı ve Sart kazasına bağlı olmayışları, bugünkü Salihli'nin çekirdeği olmayacakları varsayımına kesinlik kazanmıştır.
Sonuç olarak Salihler Yörük topluluğunun yazılı belgelere göre bugünkü Salihli yerinde 16. Yüzyıl başlarında yerleşik hayata geçmiş olduğunu ve bir köy kurduklarını söyleyebiliriz. Şimdilik köyün, dolayısıyla Salihli'nin kuruluşunun 1528 yılı olarak kabul etmekle beraber, bulunacak belgelerle, bu tarihin daha da önceye inebileceğini belirtmek gerekiyor.
17. yüzyılda Salihli'ye ilişkin belgelerin yetersizliği yüzünden bir açıklama getirilemiyor. Yalnızca tahmin olarak Evliya ÇELEBi'nin Alaşehir'den Sart'a gelirken Bozdağ eteğini izleyen yolculuğu sırasında (1673) gördüğü "Mamur köyler" den birisinin Salihli olabileceği ileri sürülmektedir.
18. yüzyılda da Salihli'nin nasıl bir yapıya sahip olduğu konusunda herhangi bir kaynağın bulunmayışı veya bulunamaması üzücü bir durumdur. işte bu yüzdendir ki Salihli'nin kuruluşu bir anlamda geçmişi en son 19. Yüzyılda tarihlendirilmiş, belleklere çok yeni bir yerleşim olduğu yerleşmiştir.
Salihli'nin 19.Yüzyıldaki gelişmesini, gerek nüfus,gerekse işlevsel yapı olarak pek çok eserde bulmak olağandır. Bu yüzyılda Sart'ı gezmeye gelen gezginlerin bir kısmı Salihli'ye de uğramışlar, bazıları Salihli üzerinden Adala, Alaşehir gibi değişik yönlerde yolculuklarına devam etmişlerdir.
Salihli, 1831 yılındaki ilk Osmanlı nüfus sayımında Aydın sancağına bağlı, Sart ile birlikte bir kaza kimliğine sahip bulunuyordu. Sart'ın o tarihe kadar Aydın Sancağının bir kazası olduğunu biliyoruz.
Bu sayımda Salihli ile birlikte anılması, Sart'ın yönetim işlevinin zayıfladığını göstermektedir. Salihli'nin büyüdüğünü ve kaza merkezliğini devralmaya hazır olduğunu ortaya koyması, kentin 19.Yüzyılın ilk yarısında böyle büyümesinin ve tanınmasının en büyük nedeni, burada çarşamba günleri kurulan pazarın etkisi olmasıdır.
Salihli'nin 19. Yüzyıldaki yaşamında yönetsel merkezlilik dışında meydana gelen diğer olgu da, kasabadan demiryolu hatlarından biri olan İzmir kasaba demiryolu,1866 yılında tamamlandıktan sonra, bu hattın Alaşehir'e kadar uzatılmasına karar verilmiş 1875 yılında Salihli'den de demiryolu geçirilerek hizmete açılmıştır.
Turgutlu'dan Alaşehir'e uzatılan bu hattın Salihli'den geçirilmesinin nedeni, bu yerin kervan yolu üzerinde bulunmasına bağlanmaktadır. Böylece aynı yol üzerinde daha önceleri develerle yapılan yük taşımacılığı, demir yolunun gelmesiyle yerini trene bırakmıştır.
salihli ilçe harita
Kervan sahipleri zarara uğradıklarından dolayı uzun süre demir yolunu kabullenememişler, hatta onu sabote yoluna gitmişler, en sonunda develerini satmak zorunda kalmışlardır.
İşte Salihli 19. Yüzyıl sonlarında, bu iki büyük değişikliğin etkisiyle ayrıca pazarının büyüklüğü ve bir uğrak yeri olması nedeniyle adını duyuran bir kasaba haline gelmiştir.
Salihli'nin bilinen yakın tarihinde her zaman varlığına tanık olduğumuz Rumlar, 20. Yüzyılın başlarında Ege bölgesi yerleşim merkezlerinde olduğu gibi kentin demografik ve ekonomik yapısında önemli bir yer işgal ediyorlardı.
Orada terzilik, kunduracılık, değirmencilik şeklindeki ticari faaliyetlerle uğraşan Rumların 1922 öncesinde 2000-2500 kişi oldukları tahmin edilebilir Rumların bugünkü Atatürk İlköğretim okulunun olduğu yerde kiliseleri, Keskiner İşhanı'nın arka tarafında da okulları vardı. Oturdukları yerler Mithatpaşa Caddesi'nden demiryoluna doğru uzanıyordu.
Kentte Rumlar dışında Ermeni ve Yahudi nüfusu da bulunuyordu. Ancak Ermeniler çok azdı (80-85 kişi kadar). Yahudiler ise daha kalabalıktı (200-300 kişi kadar) ve bugünkü Dibek Caddesi üzerinde havraları ve devlet hastanesinin arkasında da mezarlıkları vardı.
Kurtuluş Savaşı Döneminde Salihli
Yunanistan 15 Mayıs 1919 günü İzmir'e asker çıkarmasının ardından Menderes vadisi yönünde Aydın, Gediz vadisi yönünde Manisa'ya ilerlemeye başladı.
Bu ilerleyişe karşılık bölgesel direnişler kendiliğinden oluşmaya başlamıştı. Bunun akabinde işgale karşı birleşme fikri doğmuştu. Balıkesir, Akhisar, Salihli ve Denizli'deki savunma hareketlerinin başında bulunanlar Alaşehir kongresinde bir araya geldi.Salihliyi bu kongrede Zahit Molla liderliğinde bir heyet temsil ediyordu.
Bu sıralarda Bandırma'dan gelen Bandırma ve Manyaslı direnişçiler Salihli direnişçileri ile birleşti ve bu birleşimin başına Ethem Bey (Çerkez Ethem) geçti. Bunların dışında ayrıca Poyrazlılar ve Osman Ağalar ayrı bir güç teşkil ediyordu. 24 Haziran 1920'de işgal edilmiştir.
Kanboğazı - Gölmarmara - Pazarköy - Kemerdamları ve Bintepeler'de şiddetli çatışmalar yaşandı.Uzun süren çarpışmaların ardından milletin iradesi galip geldi ve Salihli özgürlüğüne kavuştu.
Ulu Önder Atatürk Salihli ziyaretinde halka hitaben şu konuşmayı yapmıştır;
"Gösterdiğiniz hissiyata teşekkür ederim. Buraya kadar bu kadar erken gelmekle hakiki hissiyatımızı izhar (gösterme) şevkiyle olduğunu anlıyorum.Bundan fevkalade bahtiyarım. Bende size karşı aynı hissiyatla mütehassısım.
Muhterem Ahali: Çok zulüm ve çok elem gördünüz. Fakat artık bunlardan ebediyen kurtuldunuz. O kara günler artık tekerrür edemez. Çünkü milletini intibah (uyanma) ve teyakkuzu (uyanıklık) pek büyüktür. Bundan sonra memleketimizi kati halasa (kurtuluş) isa i (ulaştırma) için pek kuvvetli ve esaslı tedbirler ittihaz eylemek icap eder. Bu tedbirlerin en mühimi ve en birincisi ilim ve irfan orduları teşkil edeceklerdir. Bu itibarla atiye (geleceğe) ehemmiyetle bakabiliriz.
Muhterem Ahali: Biliyorsunuz ki, hayatımızı, istikbalimizi, namusumuzu kurtaran Misaki Millilerimize olan itimad-ı taamımızdır (tam bağlılık). Millet ve milletten doğan ordumuz bu Milli Misaki süngülerle tahakkuk ettirmiştir. Bunu siyaseten ifade ettirmek için heyeti murahhasımız Lausane (Lozan) da faaliyette çalışmaktadır.
Memleket dahilinde çalışırken, diğer taraftan hemen karşımıza çıkması muhtemel düşmanları yere sermek için daima mühayya (hazır) bulunmalıyız. Bu millet üç buçuk seneden beri çok fedakarlık yapmıştır. İcap ederse bundan sonra da hayat ve namusu için daha çok fedakarlık yapacaktır."
SALİHLİ İLÇE KONUMU
SALİHLİ'NİN iLÇELERE OLAN MESAFELERİ
Alaşehir. 0. 40 Km.
Ahmetli 18 Km
Akhisar 66 Km.
Demirci 102 Km.
Gölmarmara 40 Km.
Gördes 88 Km.
Kula 42 Km.
Köprübaşı 53 Km.
Saruhanlı 52 Km.
Sarıgöl 53 Km
Selendi 80 Km
Turgutlu 42 Km
Ödemiş 52 Km.
ÇEVRE iLLERE OLAN UZAKLIĞI
Manisa 72 Km.
İzmir 96 Km.
Uşak 120 Km.
Balıkesir 144 Km
Denizli 110 Km.
Coğrafi konum ve topoğrafik yapının uygunluğu nedeniyle Salihli gerek kendine bağlı yerleşimlerle gerekse komşu ilçe ve illerle kuvvetli bir ulaşım bağlantısına sahiptir. Kent dışı ulaşımda en önemli payı İzmir-Ankara E- 96 devlet karayolu almaktadır.
Kentin batı ve doğu üzerindeki yolcu ve yük akımı birinci derecede bu yol üzerinden sağlanmaktadır İzmir-Uşak demiryolu ikinci önemli ulaşım aksıdır.1875 yılında Manisa'dan Salihli'ye ulaşan demiryolu XVii. yy, da yöreyi köy olmaktan çıkarıp hızla gelişmesini sağlamıştır.
Doğu ve Güneydoğu ile bağlantılı olan demiryolu günümüzde izlenimlere göre gerek yolcu gerekse yük taşımacılığında payı düşüktür. Salihli'nin İzmir-Ankara E–96 karayolu üzerinde bulunması nedeniyle yurdun her bir yanına rahatlıkla ulaşıldığı gözlenmektedir. Aynı yol üzerinde günde İzmir'e 32, Manisa'ya 29,sefer yapılmaktadır.
Salihli Akhisar yolu Balıkesir ve İstanbul'a, Salihli -Alaşehir hattı ise Denizli ve Aydın'a bağlantılarını sağlar. Salihli'den düzenli olarak günde; İstanbul'a 2,Balıkesir'e 5,Denizli'ye 4,Alaşehir'e 23,Kula'ya 7, Demirci'ye 8,Köprübaşı'na 8,Selendi'ye, Akhisar ve Gölmarmara'ya 10,Ödemiş'e 2,sefer yapıldığı belirlenmiştir. İlçeye en yakın deniz ve hava limanı 96 km uzaklıktaki İzmir'dedir
Salihli'nin kent merkezine bağlı köyler ve beldelerin uzaklığı 10 ile 25 km. arasında değişmekle beraber ilçe merkezine en uzak yerleşimler Gökeyüp, Akçaköy, Oraklar, Mamatlı ve Hacıkösali'dir. Bu yerleşimlerden Adala, Donbaylı, Durasıllı, Kavaklıdere, Kemerdamları, Pazarköy, Poyrazdamları, Sart kasabası, Taytan kasabası, Torunlu, Yeşilova, Yılmaz kasabalarına, günde 10'dan fazla sefer yapılmaktadır.
Beylikli, Kapancı, Karayahşi, Köseali, Kabazlı ve Yeşil kavak'ta bu sayı 5–10 sefer arasında değişmektedir. Allahdiyen, Caferbey, Çökelek, Eminbey, Hacı hıdır, Gökköy, Karapınar, Kemer, Poyraz damları kasabası ve Yaraşlı'da günde 5 civarında sefer yapıldığı gözlenmektedir.
Salihli'yi doğu-batı yönünde kat eden E–96 karayolu ve demiryolu kent içi ulaşımında önemli bir rol oynamadıkları görülmektedir.
Kent içi yolları trafik yoğunluğu ve kalitesi bakımından 1. ve 2.derece önemli ulaşım akışları olarak ikiye ayrılabilir
1.Derecede önemli yollar:
Salihli'nin en önemli ve en yoğun ulaşım akışı, karayolunun güneyinde, doğuda Kırveli'den başlayarak batıya doğru gelen ve sırayla, Atilla, Belediye ve Mithatpaşa caddeleridir. Zafer mahallesinde güneye yönelerek F Caddesi yolun en yoğun kısmını Mithatpaşa Caddesi oluşturur.
Üzerinde birçok ticaret ve iş merkezinin bulunduğu cadde ayrıca kent içi ulaşımını sağlayan minibüs hatlarının buradan geçmesiyle de yoğun bir trafik akışına sahiptir. Bu caddeye paralel olarak uzanan güneyindeki Turan ve kuzeyindeki Belediye caddeleri de kentin ticaret merkezi üzerindedir.
Demiryolu kuzeyindeki Atatürk (Çınarlı) caddesi, Mithathatpaşa'dan dar olarak başlayıp Tedaş, Beşeylül ilköğretim okulu ve Kültür Müdürlüğü önünden geçerek Yörük mahallesine kadar uzanır. Demiryolunun güneyindeki Şüheda Caddesi ile demiryolunun her iki yanındaki Fevzipaşa caddeleri gerek kent içi aks gerekse hizmet yoğunluğuna göre kent içi ulaşımda önemli yere sahiptir.
2.Derecede önemli yollar:
Bu yollar kent içerisinde anayollara bağlı cadde veya sokak olarak ulaşıma hizmet ederler. Güney-Kuzey yönünde uzanan yollar: Avar, Millet, Yüksel Özdemir caddeleri ile Acısu, Çiçek, Göçmen, Mimar ve Süleymaniye sokaklarıdır.
Bu cadde ve sokakların genişletilme ve iyileştirilme çalışmaları devam etmektedir. Doğu-Batı yönünde ise Fatih, Gökçepınar, Gürsel, Köprü caddeleri ile İnönü, Mehmet Akif ve Yeniyol sokaklarıdır.
Kentin ilk yerleşim yeri olan Eskicami, Kocaçeşme, Mithatpaşa ve Dedetaşı mahallelerindeki yollar dar, kısa ve dik açılı olup genelde beton ve yeni asfalt çalışmaları yapılmaktadır.
Yerleşim yerinin düz ve iklimin uygun olması nedeniyle kentte çok sayıda motosiklet ve bisiklet bulunmaktadır. Nitekim (SAR,996)göre ilçede her 10–15 kişiye bir motosiklet ve bisiklet düşmektedir. Yüksel iş Ticaret sahibi İbrahim Yüksel'de Türkiye'de en çok satış yapan ilk firma içinde olduğunu söylerken bu tezimizi de doğrulamaktadır. Sayının yüksek olması ilk bakışta trafik sorununu azaltması şeklinde yorumlanırsa da gerekli alt yapının (park, ayrı yollar vb.) oluşturulamadığından özellikle motosikletler şehir için bir sorun olmaktadır.
Salihli'de çok az sayıda otopark olmasına rağmen (Eski Belediye karşısı - eski Pazaryeri - Stat önü -Kurudere - Çınarlı cad. kavşağı - Oto Garaj üzeri) gibi özellikle Mithatpaşa, Belediye, Turan ve Kurudere caddeleri boyunca park edilen araçlar şehir, yaya ve taşıt trafiğini aksatmaktadır.
Şehrin pazarı olan Çarşamba ve Cumartesi günleri ilçede otopark eksikliği kendini yoğun bir şekilde göstermektedir.
SALİHLİ İLÇE KÜLTÜR VE TURİZM
Kurşunlu Kaplıcaları
Manisa’ya 65 km, Salihli’ye 5 km uzaklıkta bulunan Kurşunlu Kaplıcaları’na, Salihli’ye varmadan, İzmir-Ankara yolundan güneye doğru dönen 2 km’lik bir yolla ulaşılmaktadır. Kurşunlu Çayı vadisi içinde yeralan tesisler konumu, yeşil dokusu ve manzarası nedeniyle, kaplıca özelliğinin yanısıra piknik ve günübirlik kullanım amacıyla da rağbet görmektedir.
Ülkemizin birinci derecede önemli ve öncelikli termal sularından olan Kurşunlu Kaplıcaları’nın romatizma, cilt ve kadın hastalıkları, solunum yolu hastalıkları, sinirsel hastalıklar ile ameliyat sonrası, eklem ve kireçlenme rahatsızlıklarına olumlu etkileri vardır. Banyo ve içme kürü olarak yararlanılan kalsiyum sülfatlı, bikarbonatlı,
sülfatlı ve hidrojen sülfürlü suların ph değeri 5.8, çıkış sıcaklıkları ise 52- 96 º C dir. Salihli Belediyesi’nce işletilmekte olan, iki, üç ve beş yataklı olmak üzere üç tip ev seçeneği bulunan tesis, toplam 86 ev 270 yatak kapasiteli olup, restoran, kafeterya, çay bahçesi, fırın, bakkal, kasap ve manav gibi imkanları mevcuttur.
Görevli doktor, fizyoterapist ve sağlık memurunun da bulunduğu tesiste, konaklama imkanı olmayanların da yararlanabileceği iki kapalı havuz, 8 jakuzili banyo ve iki sauna yer almaktadır.
Kurşunlu Kaplıcaları
Bahçecik Köyü
Tel: 0.236.712 50 00 – 712 50 02
Salihli-MANİSA
Sart Kaplıcaları
Bozdağ eteklerinde, Salihli ilçesi’ne bağlı Çamurhamamı Köyü sınırları içinde yeralan Sart Kaplıcaları ya da halk arasındaki adıyla “Çamur Hamamları”, Salihli’ye 11 km, Manisa’ya ise 68 km uzaklıktadır. Kalsiyum, sodyum bikarbonat ve sülfür içeren suyun sıcaklığı 52 ºC ,debisi ise3 lt/sn dir.
Romatizma, nevralji, cilt ve kadın hastalıklarında yararlanılan kaplıcada, toplam 150 yatak kapasiteli, 75 banyolu oda bulunmaktadır.
Sart Kaplıcaları ( Çamur Hamamları)
Çamur Hamamı Köyü
Tel: 0.236.731 21 78
Salihli-MANİSA
Kültürel faaliyetlerde Salihli Belediyesinin “Şiir İkindileri” Kentin en uzun soluklu kültür olayıdır. Belediye Tiyatro Salonu, Kültür Merkezi İlçede önemli bir kültürel faaliyet mekanı olup, bir çok resmi ve özel Kuruluşa Kültürel faaliyet ve çeşitli toplantılara ev sahipliği yapmaktadır. İlçe Halk Kütüphanesi, Bizim Ece Dergisi, Eğitim Gönüllüleri gibi resmi ve özel kuruluşlarla; Adala (Şeftali ve kültür), Durasıllı (Mesir-Nevruz), Taytan (Üzüm ve Kültür), Sart (Hıdrellez) Şenlikleriyle; Çökelek Köyü Deve Güreşleri, Çavlu Köyü Pehlivan güreşleriyle de Salihli kültürel alanda da adını duyurmuştur.
Kısaca tanıtmaya çalıştığımız Salihli'mize Gökeyüp Kasabasında yapılan güveçde kuru fasulye ve et ile sadece Salihli'ye has odun ateşinde pişen odun köftesinden yemeğe, ALLAHDİYEN KÖYÜMÜZÜN NAPOLYON adıyla meşhur kirazından tatmaya, Salihli'nin ismiyle özdeş çok güzel suyundan içmeye, SARDES ANTİK KENTİNİ mutlaka görmeğe, KURŞUNLU-SART Kaplıcalarında şifa bulup, Turistik otellerimizde dinlenmeye davet ediyoruz.
BOZDAĞ
Ödemiş/İzmir'e bağlı Bozdağ kayak merkezi Ödemiş ve Salihli ortasında ve her ikisine de eşit uzaklıkla. 30 km olan bu yol genelde açık oluyor. Kayak merkezi ile Bozdağ arası 9 km. Zirve 2159 m, dürbünle bakınca da zirveye kadar ulaşan telesiyej görülüyor.
Coğrafya: Aralık ayından Mart ayına kadar kayak yapmak mümkündür. Normal kış koşullarında kar kalınlığı 80-120 cm. civarındadır. Akdeniz iklimindedir. Kayak alanları 1700 m. - 2157 m. yükseklikleri arasındadır. Özellikle dağın kuzeye bakan yamaçlarında Alp disiplini kayak uygulamaları yapmak için elverişli bir ortam sunar
SARDES (SARD)
İzmir çevresinin en önemli antik yerleşimlerinden olan Sardes harabelerine İzmir’den Uşak yoluyla ulaşabilirsiniz.(88 km.) Ören yeri Salihli’ye 7 km.kala karayolu üzerinde solunuzda. Buraya kadar gelmişken ihtişamını hâlâ muhafaza eden Sardes’e ve oradan da geleneksel Türk evlerinin en güzel örneklerinin bulunduğu Kula’ya gitmelisiniz.
Büyük bir uygarlık kurmuş olan Lydia (Lidya) Krallığının merkezi Sardes kentiydi, antik kent kalıntıları işte bu uygarlıktan günümüze ulaşanlardır. İzmir-Salihli yolu üzerinde, otobüsle geçenler Gymnasion’u görürler. Geceleri de aydınlatıldığı için çok etkileyici görünür. Ünlü Kral Yolu Susa’dan başlıyor ve Sardes’de sona eriyordu. Batı Anadolu bütünüyle Perslerin eline geçtiğinde Sardes Pers egemenliğinin kalesi oldu.
Lydia yüzyıllık bir zaman diliminde Anadolu’nun en güçlü devleti olmuştu. Para basan ilk devlet olarak ticarette büyük ün kazanmışlardı. Kentin ortasından geçen Poktolos (Sart) Çayı beraberinde altın tozları getiriyormuş. Lydia’nın zenginliğinde altının da önemli payı olduğu anlaşılıyor. Çayın kenarında ortaya çıkarılan altın işleme atelyeleri şimdilik ziyarete kapalı tutuluyor. M.Ö. 546’da Perslerle yapılan savaşı kaybeden Lydia devleti yıkıldı. Kent Perslerin eline geçti, ateşe verildi, zengin Lydia hazinesi İran’a taşındı. M.Ö. 334’de İskender kente hakim oldu. Sonra Seleukoslar, Bergama ve Roma egemenliğine girdi. Sardes’de ilk kazılar 1910-1914 arası yapıldı ve buluntular New York Metropolitan Müzesi’ne götürüldü.
Harabeleri karayolu kenarından başlayarak gezebiliriz. Restore edilerek ayağa kaldırılmış olarak gördüğümüz yapı gymnasion-hamam kompleksidir. Hemen yanındaki ayağa kaldırılmış yapı M.S. III. yy’da eklenen sinagogdur. Önde gördüğümüz Gymnasion’un doğu cephesinin M.S. III. yy’da yapıldığı anlaşılmaktadır. Sütunlu avludan hamama girilir.
Kentin ana yolu sinagog ile Gymnasion’un tam karşısında, asfalt yolun öbür tarafındaki büyük yapı rahip evidir. Bronzlu evin ilerisinde agora kalıntıları, akropolün güney eteğinde de Bizans surları kalıntıları görülmektedir. Surun devamını tiyatronun çevresinde de görebiliyoruz. Karayolunun Salihli yönüne devam edildiğinde avlulu Roma yapısı, Bizans Kilisesi ve Roma hamamı kalıntıları yer alıyor. Akropole doğru ilerlerken Roma Stadionu görülüyor. Yıkılan eskisinin yerine Roma Döneminde yapılan 20000 kişilik tiyatro, Sard Çayı boyunca Artemis Tapınağı’na doğru yüründüğünde mezar anıtlar ve muhteşem tapınak görülüyor. Tapınakta Artemis ile Kybele’ye birlikte tapılmıştı. Günümüze en iyi durumda ulaşmış Artemis tapınaklarından birisi.
Paktolos/Sart çayı kıyısında, Artemis tapınağına giden yolun batısında yeralan çukurda, Lidyalılar’ın altın işlikleri bulunuyor. Beton çatılarla korunan işliklerin ortasında Kybele sunağı bulunuyor. Civa ile karışık altın, Paktolos çayından koyun postları ile toplanıp tuz ile ergitilip ayrıştırılıyordu.
Osmanlı Öncesi Salihli
Salihli'nin tarihini anlatmaya Antik Sarder (SART) kenti ile başlamak gerekmektedir. Sardes/Sart Gediz havzasında, Sart Çayı kıyısında ve Bozdağ'ın batısındaki tepelerin kuzey yamaçları üzerinde Meles adlı bir kral tarafından kurulmuştur.
M.Ö.1750-1200 yıllarında Hititler döneminde Şardes'in de içinde bulunduğu bölge ASSUWA olarak anılmaktadır. Sardes'in bu dönemde köy mü kasaba mı yoksa saraya bağlı bir şehir mi olduğu bilinmemektedir. M.Ö.1200-1000 yılları arasında önemli bir yerleşim merkezi olmakla birlikte özellikle M.Ö.7-6 yüzyıllarında büyük gelişme göstermiş, Lidya devletinin başkenti olmuş ve büyük önem kazanmıştır.
Endüstriyel buluşlar, para, ülkeler arası hicret, lirik şiir-müzik felsefe-astronomi-coğrafya ve heykelcilik M.Ö.6 ve 7. Yüzyıllarda Sardesle başladı ve gelişti diyebiliriz. Sardes Lidya Devleti sona erdikten sonra da önemini korumuş, Persler döneminde Satraplık merkezi, Romalılar zamanında eyalet merkezi, Bizans döneminde ise Theme merkezi olmuştur. Dünya ticaret yollarının değişmesi sonucunda Bizans imparatorluğunun son zamanlarında önemini yitirmiştir.
1075 yıllarında Selçuklu Türkleri Sardes'i aldılar. O günden sonra da Sart diye anılmaya başlanıldı. Sart 1098 yılında Haçlıların desteği ile Bizans'ın eline geçti ise de 1313 yılında Germiyanoğulları'nın komutanı Aydın Bey tarafından kesin olarak Türk egemenliği altına alındı.
16. yüzyıldan itibaren de Salihli Sart'ın işlevini yüklenmeye başlamış ve onun yerini almıştır.
Salihli tarihinin Salih Dede adlı kişinin eski Salihli'nin doğusunda bugünkü Kocaçeşme Mahallesi'ndeki hanı ile başladığı inanılmış ise de bunun doğru olmadığı anlaşılmaktadır.
Salihli'nin güneyindeki Bozdağ eteklerindeki tepelerde ve Çakallar deresinde eski devirlerden kalma mezarlar bulunmaktadır.
Son olarakta M.Ö.6. Yüzyıla ait olduğu anlaşılan bir tümülüs mezar bulunmaktadır. Mezarlar genellikle yerleşim merkezleri çevresinde bulunduğuna göre bugünkü Salihli'nin güneyinde antik bir yerleşim merkezi bulunduğu kesindir.
Bugünkü Salihli İlçesine ait ilk kayıt 1518 yılına aittir ve Veled-i Salih/Salihoğlu köyü olarak anılmakta ve Sart kazasına bağlıdır. 1535 tarihli ve Aydın Livasına bağlı İzmir-Çeşme-Atasluğ- Tire-Birge-Güzel-hisar- Sultanhisar- Kestel- Bozdoğan- Arpaz-
Yenişehir- Alaşehir- Sart kazaları kurasının tımarlarını havi mufassal defter kayıtlarında da Veled-i Salih/Salihoğlu adlı bir köyün varlığını teyid etmiştir.
SALİHLİYİ İLK KURAN AİLELER -
Mustafa Oğulları- Aydın Oğulları
Sinan Fakihoğulları- Bahsayiş Oğulları
İskender Oğulları- Şahmelik Oğulları
Yusuf Oğulları- Bedir Oğulları
İlyas Oğulları- Turgut Oğulları
Osmanlı Dönemi Salihli
Salihli adına kaza olarak (Kaza-ı Sard maa Salihli) ilk defa 1831 yılında yapılan nüfus sayımında köy olarak ise 16. Yüzyıl arşiv kayıtlarında rastlanmaktadır. Salihli köyünün varlığına ait ilk belge, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü (istanbul)'ndeki 148 sıra numaralı,
935 H./1528-1529 M. tarihli Aydın livasına bağlı kazaların nüfus, hasılat ve tımarlarını havi mufassal defterdeki kayıtlara aittir. Bu defterde Aydın sancağı Sart Kazasına bağlı Veled-i Salih adlı bir köyün adı geçmekte ve köyün14 haneyi (vergi nüfusu) barındırdığı belirtilmektedir.
Veled-i Salih (Salihoğlu) köyü ile ilgili ikinci önemli kayıt Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü (Ankara) arşivinde bulunan 144 numaralı 981 H /1573-1574 M. tarihli Aydın mufassal tapu defterindedir.Defterde nefer ve 9 haneden oluşan Karye-i Veled-i Salih adlı bir köyden söz edilmektedir.
Yıllık vergi geliri 1550 akçe olan köyde buğday, arpa, nohut, pamuk, börülce, susam,keten,kendir gibi ürünlerin yetiştirildiği yazılıdır. Yine aynı defterde Sart'ta 54 nefer, 6 çift 5 yarım çift, 30 bennak, 10 mücerrit kişiden söz edilmekte köyde 2 değirmenin var olduğu ve buğday, arpa, börülce, susam, nohut, bakla, burçak, yonca,ekildiği anlatılmaktadır.
16. Yüzyıla ait bu iki Osmanlı arşiv belgesinde adı geçen ve Aydın Sancağı Sart kazasına bağlı olan Veled-i Salih adlı bu köy büyük bir olasılıkla bugünkü Salihli kentinin ilk çekirdeğidir. Köyün kuruluşunu da Salihlu (Salihler) adlı Yörük topluluğunun gerçekleştirdiğinden kuşku duyulamaz. Bu isme Saruhan ve Aydın sancakları dışında daha birçok sancak kazalarında rastlanması, büyük ve etkili bir topluluk olduğunu göstermektedir.
Salihler Yörüklerinin yerleşmiş oldukları yere isimlerini vermiş olmaları nedeniyle 16. ve 17. yüzyıl kayıtlarında Salihli'nin bulunduğu bölgede birkaç Salihli köyü daha bilinmektedir. Ancak bu köylerin Saruhan sancağı içinde kalışı ve Sart kazasına bağlı olmayışları, bugünkü Salihli'nin çekirdeği olmayacakları varsayımına kesinlik kazanmıştır.
Sonuç olarak Salihler Yörük topluluğunun yazılı belgelere göre bugünkü Salihli yerinde 16. Yüzyıl başlarında yerleşik hayata geçmiş olduğunu ve bir köy kurduklarını söyleyebiliriz. Şimdilik köyün, dolayısıyla Salihli'nin kuruluşunun 1528 yılı olarak kabul etmekle beraber, bulunacak belgelerle, bu tarihin daha da önceye inebileceğini belirtmek gerekiyor.
17. yüzyılda Salihli'ye ilişkin belgelerin yetersizliği yüzünden bir açıklama getirilemiyor. Yalnızca tahmin olarak Evliya ÇELEBi'nin Alaşehir'den Sart'a gelirken Bozdağ eteğini izleyen yolculuğu sırasında (1673) gördüğü "Mamur köyler" den birisinin Salihli olabileceği ileri sürülmektedir.
18. yüzyılda da Salihli'nin nasıl bir yapıya sahip olduğu konusunda herhangi bir kaynağın bulunmayışı veya bulunamaması üzücü bir durumdur. işte bu yüzdendir ki Salihli'nin kuruluşu bir anlamda geçmişi en son 19. Yüzyılda tarihlendirilmiş, belleklere çok yeni bir yerleşim olduğu yerleşmiştir.
Salihli'nin 19.Yüzyıldaki gelişmesini, gerek nüfus,gerekse işlevsel yapı olarak pek çok eserde bulmak olağandır. Bu yüzyılda Sart'ı gezmeye gelen gezginlerin bir kısmı Salihli'ye de uğramışlar, bazıları Salihli üzerinden Adala, Alaşehir gibi değişik yönlerde yolculuklarına devam etmişlerdir.
Salihli, 1831 yılındaki ilk Osmanlı nüfus sayımında Aydın sancağına bağlı, Sart ile birlikte bir kaza kimliğine sahip bulunuyordu. Sart'ın o tarihe kadar Aydın Sancağının bir kazası olduğunu biliyoruz.
Bu sayımda Salihli ile birlikte anılması, Sart'ın yönetim işlevinin zayıfladığını göstermektedir. Salihli'nin büyüdüğünü ve kaza merkezliğini devralmaya hazır olduğunu ortaya koyması, kentin 19.Yüzyılın ilk yarısında böyle büyümesinin ve tanınmasının en büyük nedeni, burada çarşamba günleri kurulan pazarın etkisi olmasıdır.
Salihli'nin 19. Yüzyıldaki yaşamında yönetsel merkezlilik dışında meydana gelen diğer olgu da, kasabadan demiryolu hatlarından biri olan İzmir kasaba demiryolu,1866 yılında tamamlandıktan sonra, bu hattın Alaşehir'e kadar uzatılmasına karar verilmiş 1875 yılında Salihli'den de demiryolu geçirilerek hizmete açılmıştır.
Turgutlu'dan Alaşehir'e uzatılan bu hattın Salihli'den geçirilmesinin nedeni, bu yerin kervan yolu üzerinde bulunmasına bağlanmaktadır. Böylece aynı yol üzerinde daha önceleri develerle yapılan yük taşımacılığı, demir yolunun gelmesiyle yerini trene bırakmıştır.
salihli ilçe harita
Kervan sahipleri zarara uğradıklarından dolayı uzun süre demir yolunu kabullenememişler, hatta onu sabote yoluna gitmişler, en sonunda develerini satmak zorunda kalmışlardır.
İşte Salihli 19. Yüzyıl sonlarında, bu iki büyük değişikliğin etkisiyle ayrıca pazarının büyüklüğü ve bir uğrak yeri olması nedeniyle adını duyuran bir kasaba haline gelmiştir.
Salihli'nin bilinen yakın tarihinde her zaman varlığına tanık olduğumuz Rumlar, 20. Yüzyılın başlarında Ege bölgesi yerleşim merkezlerinde olduğu gibi kentin demografik ve ekonomik yapısında önemli bir yer işgal ediyorlardı.
Orada terzilik, kunduracılık, değirmencilik şeklindeki ticari faaliyetlerle uğraşan Rumların 1922 öncesinde 2000-2500 kişi oldukları tahmin edilebilir Rumların bugünkü Atatürk İlköğretim okulunun olduğu yerde kiliseleri, Keskiner İşhanı'nın arka tarafında da okulları vardı. Oturdukları yerler Mithatpaşa Caddesi'nden demiryoluna doğru uzanıyordu.
Kentte Rumlar dışında Ermeni ve Yahudi nüfusu da bulunuyordu. Ancak Ermeniler çok azdı (80-85 kişi kadar). Yahudiler ise daha kalabalıktı (200-300 kişi kadar) ve bugünkü Dibek Caddesi üzerinde havraları ve devlet hastanesinin arkasında da mezarlıkları vardı.
Kurtuluş Savaşı Döneminde Salihli
Yunanistan 15 Mayıs 1919 günü İzmir'e asker çıkarmasının ardından Menderes vadisi yönünde Aydın, Gediz vadisi yönünde Manisa'ya ilerlemeye başladı.
Bu ilerleyişe karşılık bölgesel direnişler kendiliğinden oluşmaya başlamıştı. Bunun akabinde işgale karşı birleşme fikri doğmuştu. Balıkesir, Akhisar, Salihli ve Denizli'deki savunma hareketlerinin başında bulunanlar Alaşehir kongresinde bir araya geldi.Salihliyi bu kongrede Zahit Molla liderliğinde bir heyet temsil ediyordu.
Bu sıralarda Bandırma'dan gelen Bandırma ve Manyaslı direnişçiler Salihli direnişçileri ile birleşti ve bu birleşimin başına Ethem Bey (Çerkez Ethem) geçti. Bunların dışında ayrıca Poyrazlılar ve Osman Ağalar ayrı bir güç teşkil ediyordu. 24 Haziran 1920'de işgal edilmiştir.
Kanboğazı - Gölmarmara - Pazarköy - Kemerdamları ve Bintepeler'de şiddetli çatışmalar yaşandı.Uzun süren çarpışmaların ardından milletin iradesi galip geldi ve Salihli özgürlüğüne kavuştu.
Ulu Önder Atatürk Salihli ziyaretinde halka hitaben şu konuşmayı yapmıştır;
"Gösterdiğiniz hissiyata teşekkür ederim. Buraya kadar bu kadar erken gelmekle hakiki hissiyatımızı izhar (gösterme) şevkiyle olduğunu anlıyorum.Bundan fevkalade bahtiyarım. Bende size karşı aynı hissiyatla mütehassısım.
Muhterem Ahali: Çok zulüm ve çok elem gördünüz. Fakat artık bunlardan ebediyen kurtuldunuz. O kara günler artık tekerrür edemez. Çünkü milletini intibah (uyanma) ve teyakkuzu (uyanıklık) pek büyüktür. Bundan sonra memleketimizi kati halasa (kurtuluş) isa i (ulaştırma) için pek kuvvetli ve esaslı tedbirler ittihaz eylemek icap eder. Bu tedbirlerin en mühimi ve en birincisi ilim ve irfan orduları teşkil edeceklerdir. Bu itibarla atiye (geleceğe) ehemmiyetle bakabiliriz.
Muhterem Ahali: Biliyorsunuz ki, hayatımızı, istikbalimizi, namusumuzu kurtaran Misaki Millilerimize olan itimad-ı taamımızdır (tam bağlılık). Millet ve milletten doğan ordumuz bu Milli Misaki süngülerle tahakkuk ettirmiştir. Bunu siyaseten ifade ettirmek için heyeti murahhasımız Lausane (Lozan) da faaliyette çalışmaktadır.
Memleket dahilinde çalışırken, diğer taraftan hemen karşımıza çıkması muhtemel düşmanları yere sermek için daima mühayya (hazır) bulunmalıyız. Bu millet üç buçuk seneden beri çok fedakarlık yapmıştır. İcap ederse bundan sonra da hayat ve namusu için daha çok fedakarlık yapacaktır."
SALİHLİ İLÇE KONUMU
SALİHLİ'NİN iLÇELERE OLAN MESAFELERİ
Alaşehir. 0. 40 Km.
Ahmetli 18 Km
Akhisar 66 Km.
Demirci 102 Km.
Gölmarmara 40 Km.
Gördes 88 Km.
Kula 42 Km.
Köprübaşı 53 Km.
Saruhanlı 52 Km.
Sarıgöl 53 Km
Selendi 80 Km
Turgutlu 42 Km
Ödemiş 52 Km.
ÇEVRE iLLERE OLAN UZAKLIĞI
Manisa 72 Km.
İzmir 96 Km.
Uşak 120 Km.
Balıkesir 144 Km
Denizli 110 Km.
Coğrafi konum ve topoğrafik yapının uygunluğu nedeniyle Salihli gerek kendine bağlı yerleşimlerle gerekse komşu ilçe ve illerle kuvvetli bir ulaşım bağlantısına sahiptir. Kent dışı ulaşımda en önemli payı İzmir-Ankara E- 96 devlet karayolu almaktadır.
Kentin batı ve doğu üzerindeki yolcu ve yük akımı birinci derecede bu yol üzerinden sağlanmaktadır İzmir-Uşak demiryolu ikinci önemli ulaşım aksıdır.1875 yılında Manisa'dan Salihli'ye ulaşan demiryolu XVii. yy, da yöreyi köy olmaktan çıkarıp hızla gelişmesini sağlamıştır.
Doğu ve Güneydoğu ile bağlantılı olan demiryolu günümüzde izlenimlere göre gerek yolcu gerekse yük taşımacılığında payı düşüktür. Salihli'nin İzmir-Ankara E–96 karayolu üzerinde bulunması nedeniyle yurdun her bir yanına rahatlıkla ulaşıldığı gözlenmektedir. Aynı yol üzerinde günde İzmir'e 32, Manisa'ya 29,sefer yapılmaktadır.
Salihli Akhisar yolu Balıkesir ve İstanbul'a, Salihli -Alaşehir hattı ise Denizli ve Aydın'a bağlantılarını sağlar. Salihli'den düzenli olarak günde; İstanbul'a 2,Balıkesir'e 5,Denizli'ye 4,Alaşehir'e 23,Kula'ya 7, Demirci'ye 8,Köprübaşı'na 8,Selendi'ye, Akhisar ve Gölmarmara'ya 10,Ödemiş'e 2,sefer yapıldığı belirlenmiştir. İlçeye en yakın deniz ve hava limanı 96 km uzaklıktaki İzmir'dedir
Salihli'nin kent merkezine bağlı köyler ve beldelerin uzaklığı 10 ile 25 km. arasında değişmekle beraber ilçe merkezine en uzak yerleşimler Gökeyüp, Akçaköy, Oraklar, Mamatlı ve Hacıkösali'dir. Bu yerleşimlerden Adala, Donbaylı, Durasıllı, Kavaklıdere, Kemerdamları, Pazarköy, Poyrazdamları, Sart kasabası, Taytan kasabası, Torunlu, Yeşilova, Yılmaz kasabalarına, günde 10'dan fazla sefer yapılmaktadır.
Beylikli, Kapancı, Karayahşi, Köseali, Kabazlı ve Yeşil kavak'ta bu sayı 5–10 sefer arasında değişmektedir. Allahdiyen, Caferbey, Çökelek, Eminbey, Hacı hıdır, Gökköy, Karapınar, Kemer, Poyraz damları kasabası ve Yaraşlı'da günde 5 civarında sefer yapıldığı gözlenmektedir.
Salihli'yi doğu-batı yönünde kat eden E–96 karayolu ve demiryolu kent içi ulaşımında önemli bir rol oynamadıkları görülmektedir.
Kent içi yolları trafik yoğunluğu ve kalitesi bakımından 1. ve 2.derece önemli ulaşım akışları olarak ikiye ayrılabilir
1.Derecede önemli yollar:
Salihli'nin en önemli ve en yoğun ulaşım akışı, karayolunun güneyinde, doğuda Kırveli'den başlayarak batıya doğru gelen ve sırayla, Atilla, Belediye ve Mithatpaşa caddeleridir. Zafer mahallesinde güneye yönelerek F Caddesi yolun en yoğun kısmını Mithatpaşa Caddesi oluşturur.
Üzerinde birçok ticaret ve iş merkezinin bulunduğu cadde ayrıca kent içi ulaşımını sağlayan minibüs hatlarının buradan geçmesiyle de yoğun bir trafik akışına sahiptir. Bu caddeye paralel olarak uzanan güneyindeki Turan ve kuzeyindeki Belediye caddeleri de kentin ticaret merkezi üzerindedir.
Demiryolu kuzeyindeki Atatürk (Çınarlı) caddesi, Mithathatpaşa'dan dar olarak başlayıp Tedaş, Beşeylül ilköğretim okulu ve Kültür Müdürlüğü önünden geçerek Yörük mahallesine kadar uzanır. Demiryolunun güneyindeki Şüheda Caddesi ile demiryolunun her iki yanındaki Fevzipaşa caddeleri gerek kent içi aks gerekse hizmet yoğunluğuna göre kent içi ulaşımda önemli yere sahiptir.
2.Derecede önemli yollar:
Bu yollar kent içerisinde anayollara bağlı cadde veya sokak olarak ulaşıma hizmet ederler. Güney-Kuzey yönünde uzanan yollar: Avar, Millet, Yüksel Özdemir caddeleri ile Acısu, Çiçek, Göçmen, Mimar ve Süleymaniye sokaklarıdır.
Bu cadde ve sokakların genişletilme ve iyileştirilme çalışmaları devam etmektedir. Doğu-Batı yönünde ise Fatih, Gökçepınar, Gürsel, Köprü caddeleri ile İnönü, Mehmet Akif ve Yeniyol sokaklarıdır.
Kentin ilk yerleşim yeri olan Eskicami, Kocaçeşme, Mithatpaşa ve Dedetaşı mahallelerindeki yollar dar, kısa ve dik açılı olup genelde beton ve yeni asfalt çalışmaları yapılmaktadır.
Yerleşim yerinin düz ve iklimin uygun olması nedeniyle kentte çok sayıda motosiklet ve bisiklet bulunmaktadır. Nitekim (SAR,996)göre ilçede her 10–15 kişiye bir motosiklet ve bisiklet düşmektedir. Yüksel iş Ticaret sahibi İbrahim Yüksel'de Türkiye'de en çok satış yapan ilk firma içinde olduğunu söylerken bu tezimizi de doğrulamaktadır. Sayının yüksek olması ilk bakışta trafik sorununu azaltması şeklinde yorumlanırsa da gerekli alt yapının (park, ayrı yollar vb.) oluşturulamadığından özellikle motosikletler şehir için bir sorun olmaktadır.
Salihli'de çok az sayıda otopark olmasına rağmen (Eski Belediye karşısı - eski Pazaryeri - Stat önü -Kurudere - Çınarlı cad. kavşağı - Oto Garaj üzeri) gibi özellikle Mithatpaşa, Belediye, Turan ve Kurudere caddeleri boyunca park edilen araçlar şehir, yaya ve taşıt trafiğini aksatmaktadır.
Şehrin pazarı olan Çarşamba ve Cumartesi günleri ilçede otopark eksikliği kendini yoğun bir şekilde göstermektedir.
SALİHLİ İLÇE KÜLTÜR VE TURİZM
Kurşunlu Kaplıcaları
Manisa’ya 65 km, Salihli’ye 5 km uzaklıkta bulunan Kurşunlu Kaplıcaları’na, Salihli’ye varmadan, İzmir-Ankara yolundan güneye doğru dönen 2 km’lik bir yolla ulaşılmaktadır. Kurşunlu Çayı vadisi içinde yeralan tesisler konumu, yeşil dokusu ve manzarası nedeniyle, kaplıca özelliğinin yanısıra piknik ve günübirlik kullanım amacıyla da rağbet görmektedir.
Ülkemizin birinci derecede önemli ve öncelikli termal sularından olan Kurşunlu Kaplıcaları’nın romatizma, cilt ve kadın hastalıkları, solunum yolu hastalıkları, sinirsel hastalıklar ile ameliyat sonrası, eklem ve kireçlenme rahatsızlıklarına olumlu etkileri vardır. Banyo ve içme kürü olarak yararlanılan kalsiyum sülfatlı, bikarbonatlı,
sülfatlı ve hidrojen sülfürlü suların ph değeri 5.8, çıkış sıcaklıkları ise 52- 96 º C dir. Salihli Belediyesi’nce işletilmekte olan, iki, üç ve beş yataklı olmak üzere üç tip ev seçeneği bulunan tesis, toplam 86 ev 270 yatak kapasiteli olup, restoran, kafeterya, çay bahçesi, fırın, bakkal, kasap ve manav gibi imkanları mevcuttur.
Görevli doktor, fizyoterapist ve sağlık memurunun da bulunduğu tesiste, konaklama imkanı olmayanların da yararlanabileceği iki kapalı havuz, 8 jakuzili banyo ve iki sauna yer almaktadır.
Kurşunlu Kaplıcaları
Bahçecik Köyü
Tel: 0.236.712 50 00 – 712 50 02
Salihli-MANİSA
Sart Kaplıcaları
Bozdağ eteklerinde, Salihli ilçesi’ne bağlı Çamurhamamı Köyü sınırları içinde yeralan Sart Kaplıcaları ya da halk arasındaki adıyla “Çamur Hamamları”, Salihli’ye 11 km, Manisa’ya ise 68 km uzaklıktadır. Kalsiyum, sodyum bikarbonat ve sülfür içeren suyun sıcaklığı 52 ºC ,debisi ise3 lt/sn dir.
Romatizma, nevralji, cilt ve kadın hastalıklarında yararlanılan kaplıcada, toplam 150 yatak kapasiteli, 75 banyolu oda bulunmaktadır.
Sart Kaplıcaları ( Çamur Hamamları)
Çamur Hamamı Köyü
Tel: 0.236.731 21 78
Salihli-MANİSA
Kültürel faaliyetlerde Salihli Belediyesinin “Şiir İkindileri” Kentin en uzun soluklu kültür olayıdır. Belediye Tiyatro Salonu, Kültür Merkezi İlçede önemli bir kültürel faaliyet mekanı olup, bir çok resmi ve özel Kuruluşa Kültürel faaliyet ve çeşitli toplantılara ev sahipliği yapmaktadır. İlçe Halk Kütüphanesi, Bizim Ece Dergisi, Eğitim Gönüllüleri gibi resmi ve özel kuruluşlarla; Adala (Şeftali ve kültür), Durasıllı (Mesir-Nevruz), Taytan (Üzüm ve Kültür), Sart (Hıdrellez) Şenlikleriyle; Çökelek Köyü Deve Güreşleri, Çavlu Köyü Pehlivan güreşleriyle de Salihli kültürel alanda da adını duyurmuştur.
Kısaca tanıtmaya çalıştığımız Salihli'mize Gökeyüp Kasabasında yapılan güveçde kuru fasulye ve et ile sadece Salihli'ye has odun ateşinde pişen odun köftesinden yemeğe, ALLAHDİYEN KÖYÜMÜZÜN NAPOLYON adıyla meşhur kirazından tatmaya, Salihli'nin ismiyle özdeş çok güzel suyundan içmeye, SARDES ANTİK KENTİNİ mutlaka görmeğe, KURŞUNLU-SART Kaplıcalarında şifa bulup, Turistik otellerimizde dinlenmeye davet ediyoruz.
BOZDAĞ
Ödemiş/İzmir'e bağlı Bozdağ kayak merkezi Ödemiş ve Salihli ortasında ve her ikisine de eşit uzaklıkla. 30 km olan bu yol genelde açık oluyor. Kayak merkezi ile Bozdağ arası 9 km. Zirve 2159 m, dürbünle bakınca da zirveye kadar ulaşan telesiyej görülüyor.
Coğrafya: Aralık ayından Mart ayına kadar kayak yapmak mümkündür. Normal kış koşullarında kar kalınlığı 80-120 cm. civarındadır. Akdeniz iklimindedir. Kayak alanları 1700 m. - 2157 m. yükseklikleri arasındadır. Özellikle dağın kuzeye bakan yamaçlarında Alp disiplini kayak uygulamaları yapmak için elverişli bir ortam sunar
SARDES (SARD)
İzmir çevresinin en önemli antik yerleşimlerinden olan Sardes harabelerine İzmir’den Uşak yoluyla ulaşabilirsiniz.(88 km.) Ören yeri Salihli’ye 7 km.kala karayolu üzerinde solunuzda. Buraya kadar gelmişken ihtişamını hâlâ muhafaza eden Sardes’e ve oradan da geleneksel Türk evlerinin en güzel örneklerinin bulunduğu Kula’ya gitmelisiniz.
Büyük bir uygarlık kurmuş olan Lydia (Lidya) Krallığının merkezi Sardes kentiydi, antik kent kalıntıları işte bu uygarlıktan günümüze ulaşanlardır. İzmir-Salihli yolu üzerinde, otobüsle geçenler Gymnasion’u görürler. Geceleri de aydınlatıldığı için çok etkileyici görünür. Ünlü Kral Yolu Susa’dan başlıyor ve Sardes’de sona eriyordu. Batı Anadolu bütünüyle Perslerin eline geçtiğinde Sardes Pers egemenliğinin kalesi oldu.
Lydia yüzyıllık bir zaman diliminde Anadolu’nun en güçlü devleti olmuştu. Para basan ilk devlet olarak ticarette büyük ün kazanmışlardı. Kentin ortasından geçen Poktolos (Sart) Çayı beraberinde altın tozları getiriyormuş. Lydia’nın zenginliğinde altının da önemli payı olduğu anlaşılıyor. Çayın kenarında ortaya çıkarılan altın işleme atelyeleri şimdilik ziyarete kapalı tutuluyor. M.Ö. 546’da Perslerle yapılan savaşı kaybeden Lydia devleti yıkıldı. Kent Perslerin eline geçti, ateşe verildi, zengin Lydia hazinesi İran’a taşındı. M.Ö. 334’de İskender kente hakim oldu. Sonra Seleukoslar, Bergama ve Roma egemenliğine girdi. Sardes’de ilk kazılar 1910-1914 arası yapıldı ve buluntular New York Metropolitan Müzesi’ne götürüldü.
Harabeleri karayolu kenarından başlayarak gezebiliriz. Restore edilerek ayağa kaldırılmış olarak gördüğümüz yapı gymnasion-hamam kompleksidir. Hemen yanındaki ayağa kaldırılmış yapı M.S. III. yy’da eklenen sinagogdur. Önde gördüğümüz Gymnasion’un doğu cephesinin M.S. III. yy’da yapıldığı anlaşılmaktadır. Sütunlu avludan hamama girilir.
Kentin ana yolu sinagog ile Gymnasion’un tam karşısında, asfalt yolun öbür tarafındaki büyük yapı rahip evidir. Bronzlu evin ilerisinde agora kalıntıları, akropolün güney eteğinde de Bizans surları kalıntıları görülmektedir. Surun devamını tiyatronun çevresinde de görebiliyoruz. Karayolunun Salihli yönüne devam edildiğinde avlulu Roma yapısı, Bizans Kilisesi ve Roma hamamı kalıntıları yer alıyor. Akropole doğru ilerlerken Roma Stadionu görülüyor. Yıkılan eskisinin yerine Roma Döneminde yapılan 20000 kişilik tiyatro, Sard Çayı boyunca Artemis Tapınağı’na doğru yüründüğünde mezar anıtlar ve muhteşem tapınak görülüyor. Tapınakta Artemis ile Kybele’ye birlikte tapılmıştı. Günümüze en iyi durumda ulaşmış Artemis tapınaklarından birisi.
Paktolos/Sart çayı kıyısında, Artemis tapınağına giden yolun batısında yeralan çukurda, Lidyalılar’ın altın işlikleri bulunuyor. Beton çatılarla korunan işliklerin ortasında Kybele sunağı bulunuyor. Civa ile karışık altın, Paktolos çayından koyun postları ile toplanıp tuz ile ergitilip ayrıştırılıyordu.